Öz Saygı Nedir?
“Öz saygı nedir?” sorusunun cevabı senin kafanda neye tekabül ediyor? Bu soruya genellikle yanlış cevaplar veriyoruz. Çünkü öz saygı kavramı, öz güven ile sıklıkla karıştırılıyor. Öz saygı, kendimize önem vermemiz ve kendimizi kabullenip güçlü ve zayıf yönlerimize saygı duymamız olarak tanımlanıyor. Öte yandan, öz güven kendi beceri ve yeteneklerimizi değerlendirip sonucunda kendimize ne derece güven duyduğumuzu gösteriyor.
Kendi hayatımızda ise “Öz saygı nedir?” sorusunu yine kendimize bazı sorular sorarak cevaplamamız mümkün. Bu sorular arasında “Öz saygı denince aklıma neler geliyor?”, “Önceliğim kendim mi?”, “Yaptığım seçimler sırasında kendi ihtiyaçlarımı gözetiyor muyum?”, “İsteklerimi gerçekleştirmek için çabalıyor muyum?” yer alıyor. Bu sorulara verdiğimiz cevaplar öz saygının kendi hayatımızdaki tanımını ve yerini görmemizi sağlıyor.
Öz saygı; kendi ihtiyaçlarımıza, isteklerimize ve önem verdiklerimize hayatımızda yer açmakla yakından ilişkili. Bu alanı ne kadar açabiliyorsak öz saygımızın da o kadar yüksek olduğunu söylemek mümkün. Sahip olduğumuz öz saygı seviyesi ise motivasyonumuzu, psikolojik sağlığımızı ve hem kendimizle hem de yakınlarımızla olan ilişkilerimizi etkiliyor. Çünkü öz saygımız yüksek olduğunda değer görmeyi, sevilmeyi ve mutlu olmayı hak ettiğimizi düşünüyoruz. Bu düşünceye sahip olmak ise olumlu ilişkiler içinde olmamıza ve bu sayede iyilik halimizi artırmamıza katkı sunuyor. Kendimizle ilgili olumlu bir algıya sahip olduğumuzda potansiyelimizin de farkına varabiliyor ve hayatta bizi daha tatmin edecek adımlar atmak için gerekli gücü kendimizde bulabiliyoruz.
“Öz saygı nedir?” sorusunun cevabını öğrendikten sonra öz saygımızın yüksek olduğunu gösteren bazı özellikleri ve davranışları değerlendirmek kendimize dair farkındalık kazanmamıza yardımcı olabiliyor.
Öz saygısı yüksek insanlar:
- Geçmişte yaşanmış olumsuz olayların üzerine uzun uzadıya düşünmekten kaçınıyorlar.
- Kendi değerlerini diğer insanlar üzerinden, yani onlardan daha az değerli ya da daha değerli şeklinde tanımlamıyorlar.
- İhtiyaçlarını ifade edebiliyorlar.
- Kendilerine güveniyorlar.
- Hayata karşı olumlu bir tutum içerisinde oluyorlar.
- Hayır diyebiliyorlar.
- Güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarını görebiliyor ve kabullenebiliyorlar.
“Öz saygı nedir?” sorusunu başta cevaplandırsak da yanıtlanması gereken bir soru daha var. Öz saygımız ile kurduğumuz ilişkiler arasında nasıl bir bağ olabilir? Öz saygımız yüksek olduğunda kurduğumuz ilişkiler de daha sağlıklı ilerliyor ve ilişkimizden aldığımız tatmin de daha fazla oluyor. Bu yüzden, “Öz saygı nedir?” sorusunun cevabını anlamamız ve öz saygımızı nasıl arttıracağımız üzerine kafa yormamız ilişkilerimizin kalitesi açısından da önem taşıyor.
Öz saygımız düşükse bir ilişkiye başlama konusunda daha tereddütlü olabiliyoruz. İlişki içerisinde de daha kıskanç ve kontrolcü davranışlar sergileyebiliyoruz. Öte yandan, tek taraflı bir etkiden söz etmek mümkün değil. Nasıl ki öz saygı seviyemiz ilişkilerimizi etkiliyorsa kurduğumuz ilişkiler de öz saygı seviyemizi değiştirebiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre ilişkinin birinci yılının sonuna gelindiğinde partnerlerin öz saygı seviyelerinde artış yaşandığı görülüyor. Bir yandan öz saygı seviyesi yüksek kişiler ilişkiye başlama konusunda daha istekli olurken bir yandan da yakın ilişkiler kurdukça kendimize karşı daha olumlu hissetmeye başlayabiliyoruz.
Elbette bu durumun tam tersi de mümkün olabiliyor. Kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelere sahip biri yakınlık kurmaktan uzak duruyor. Ancak ilişki kuramadıkça da kendisine olan saygısı azalıyor. Öz saygısı düşük kişiler ilişkilerinde tatmin olmasalar da o ilişkinin içinde kalmaya daha istekli olabiliyorlar.
Öz Saygı ve Öz Güven Arasındaki Fark Nedir?
Öz saygı ve öz güven kavramları birbirleriyle ilişkili olsa da ikisi de farklı anlamlara sahipler. Yazımızın ilk kısmında “Öz saygı nedir?” sorusu ile öz saygının tanımını yapmıştık. Şimdi bir de öz güven kavramına ve öz saygı arasındaki farka bir göz atalım.
Öz güveni tanımlarken sahip olduğumuz becerileri ve bu becerilerde ne kadar yetkin olduğumuzu dikkate alıyoruz. Öz güven seviyemiz çeşitli becerilerimize, yani hayatımızın farklı alanlarına göre değişim gösterebiliyor. Örneğin, sosyal becerilerimizin yüksek olduğunu düşünüyorsak bu konuda öz güvenli olduğumuzu dile getirebiliyoruz ancak akademik becerilerimizin zayıf olduğuna inanıyorsak bu alanda daha öz güvensiz olduğumuzu hissedebiliyoruz.
Öz saygı seviyemiz için ise başarı ya da başarısızlıklarımız önemli olmuyor. Önemli olan kendimizi olduğumuz gibi, yani başarısızlıklarımızla da sevmemiz ve kabul etmemiz. “Öz saygı nedir?” sorusuna günlük yaşamdan bir örnek verebiliyoruz: “Resim yapmayı ve renklerle oynamayı çok seviyorum. Bu yüzden her bulduğum kağıda resim yapıyorum. Herkesin beğeneceği kadar güzel şeyler çizemiyorum. Fakat bu sorun değil çünkü benim için iyi çizebilmek önemli değil. Ben sadece çizmeyi seviyorum. Mükemmel olmayan resim becerimi kabul ediyorum. Bu yüzden yıkıcı eleştirilere aldırmadan keyif alarak resim yapmaya devam ediyorum.” Bu örnekte de olduğu gibi öz saygı, eğer istiyorsak başarısız da olsak keyif aldığımız alanlarda kalabilmemizi sağlıyor.
Öz Saygı Eksikliğinin Sebepleri Nelerdir?
Bazılarımızın öz saygısı yüksekken bazılarımızın daha düşük olabiliyor. Öz saygımızın düşük olmasını etkileyen faktörler arasında:
- Yaş
- Hastalıklar
- Düşünce kalıpları
- Irkçılık veya ayrımcılığa uğrama
- Sosyoekonomik durum
- Sosyokültürel yapı
- Genetik faktörler
- Geçmiş deneyimler
yer alıyor.
Öz Saygı Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?
“Öz saygı nedir?”in cevabını biliyor olsak dahi ne kadar öz saygı sahibi olup olmadığımızı anlamakta zorlanabiliyoruz. Bu konuda öz farkındalık kazanmak için kendimizde değerlendirebileceğimiz bazı belirtiler var. Öz saygımızın düşük olduğunu gösteren belirtiler arasında:
- Diğerlerinin bizden daha iyi olduğu inancı
- Sadece sahip olduğumuz zayıf yönlere odaklanma
- Hayır diyememe
- İhtiyaçlarımızı dile getirmekte zorlanma
- Sık sık kendimizden emin olamama hissi
- Sınırlarımızı çizmekte zorlanma
- İhtiyaçlarımızı başkalarının ihtiyaçlarının gerisinde tutma
- Kişisel bakımımıza zaman ayırmama
- Yeteneklerimizi ve başarılarımızı küçük görme
- Olaylara olumsuz bir bakış açısıyla yaklaşma
- Hayatı kontrol edememe hissi
- Aldığımız övgüleri kabul etmekte zorlanma
- Kendi düşüncelerimiz yerine diğerlerinin düşüncelerine odaklanma ve onlara göre hareket etme
yer alıyor.
Öz Saygı Nasıl Kazanılır?
“Öz saygı nedir ve öz saygının özellikleri nelerdir?” gibi soruların cevabını öğrenmek attığımız ilk adım fakat öz saygımızın yükselmesi için yeterli olmuyor. Elbette düşük öz saygının getirdiği olumsuzluklara mahkum değiliz! Öz saygımızı artırmak için göz önünde bulundurabileceğimiz bazı öneriler bulunuyor.
- Kendimize verdiğimiz değeri aşağı çeken olumsuz düşünceleri fark etmek ve onların yerine olumlu düşünceler koymak öz saygımızı artırabiliyor. Bunun için gerekli olan tek şey bir kağıt ve kalem. Öncelikle kağıdı ikiye ayırıyoruz. Kağıdın bir tarafına olumsuz düşüncelerimizi sıralıyoruz. Kağıdın diğer tarafına ise her olumsuz düşüncemize karşılık gelecek şekilde bir olumlu düşüncemizi yazıyoruz.
- Kendimizi durmaksızın devam eden olumsuz düşüncelerin içinde buluyorsak gerçekçi olmak ve hayatımızdaki olumlu şeyleri görmek için çabalamak gerekebiliyor. Bunun için bir şükran kavanozundan yardım alabiliyoruz. Her gün şükrettiğimiz 3 şeyi ufak kağıtlara yazıyoruz. Bunları, kavanoza atıyoruz ve mutsuz hissettiğimiz anlarda kavanozdaki kağıtlarımızı açıp okumaya başlıyoruz. Bunu yaptığımızda hayatımızda ne kadar çok şükredecek şey olduğunu daha iyi görebiliyoruz.
- Kelimelerin gücünden faydalanalım. Kendimizle olumlu bir dilde konuşarak güçlü yanlarımızı kendimize hatırlatabiliyoruz. Örneğin, “Daha önce de tek başıma yolculuk yaptım, bunu yine yapabilirim.”, “Sosyal becerilerim güçlü, insanların yanında gerilmeme gerek yok.” gibi cümleler unuttuğumuz güçlü yanlarımızı hatırlamamıza yardımcı oluyor.
- Geçmişte yaptığımız hatalar için kendimizi üzgün hissedebiliyor ve suçlayabiliyoruz. Fakat, hayatta bazı şeyleri öğrenmemiz için deneyimlememiz ve deneyimlerken de hatalar yapmamız gerekiyor. Kendimize sert davranmayı bırakıp hatalarımıza da kucak açarsak öz saygımız da bize kucak açıyor. Bu sebeple, duygusal bir zorlukla karşı karşıya kaldığımızda hemen harekete geçmeden önce deneyimlerimizi tıpkı dışarıdan bir göz gibi izlemek bu deneyimlerin bize katkı sunmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, kendimizle acımasız bir eleştirmen gibi değil de bir arkadaş gibi konuşmamız daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Bu tabii ki de kendimizi hiçbir zaman eleştirmemeliyiz anlamına gelmiyor. Her insan gibi hata yapmamız mümkün. Fakat öz eleştirilerimizde şefkatli bir yaklaşım içinde bulunmamız çok şey değiştiriyor. Bu noktada kendimize eğer bunu bir arkadaşımız yapsaydı nasıl bir tepki verirdik sorusunu sormak ve kendimize de benzer bir yaklaşım sergilemek yardımcı olabiliyor.
- Kendimizi daha iyi tanımak için çaba harcamamız gerekiyor çünkü düşüncelerimizi, duygularımızı, kişiliğimizi ve yeteneklerimizi ne kadar iyi tanıyorsak öz saygımız da o kadar artıyor. Kendimizi tanıdıkça bizi mutlu edecek alanlara yöneldiğimiz gibi mutsuz olduklarımızdan da uzaklaşabiliyoruz. “Ben neleri seviyorum?”, “Hangi alanlarla ilgilenmek istiyorum?” gibi sorular kendimizi tanımamız için bize yardımcı olabiliyor.
- Zevklerimizi, tercihlerimizi, bedenimizi ve bizi biz yapan her şeyi kabul etmek öz saygımızı artırıyor. Bunun için meditasyon egzersizlerine yönelmenin faydalı olduğu biliniyor.
- Bazen kendimizi başkalarıyla kıyaslarken buluyoruz. Bu durum, motivasyonumuzu düşürmenin yanı sıra öz saygımızı da azaltabiliyor. Bu yüzden hem sahip olduklarımızı hem de olamadıklarımızı başkalarıyla kıyaslamayı bırakmamız da çok önemli oluyor. Çünkü her birimiz, kendi yolumuzda ve kendi hızımızda ilerliyoruz.
- Bazen başkasının gezdiği yerleri, sahip olduğu işi veya içinde bulunduğu ilişkiyi kıskanabiliyoruz. Fakat bu kıskançlık öz saygımızın önünde büyük bir engel olarak duruyor. Bu engeli aşmak için hedeflerimize doğru çabalamaya devam ederken aynı zamanda, kendimize sahip olduklarımızı da hatırlatabiliriz. Bu sayede başkalarını kıskanmak yerine kendi sürecimize odaklanabiliriz.
- Bazen başkalarından tavsiye almamız gerekse de kendimizi en iyi biz tanıyoruz. Karar anlarında her ne kadar tavsiye alsak da sonunda kendimize “Peki ben ne istiyorum?” sorusunu sormak kendi yolumuzu bulmamıza yardımcı oluyor. Kendi yolumuza yakınlaştıkça öz saygımız da artıyor.
- Bazı hedeflerimize ulaşmış olsak bile kendimize yeni hedefler belirlemek öz saygımızı da geliştiriyor. Hayatımız boyunca kendimizi entelektüel anlamda, ilişkilerimizde, işimizde ve daha birçok konuda geliştirebiliriz. Ancak bunu “Her zaman kendimi geliştirmek zorundayım!” şeklinde düşünmek sağlıklı olmuyor. Hedeflerimizin zorunluluktan değil, kendi isteklerimiz için oluşturulması gerekiyor. Kendimize yeni hedefler koyarken yapabildiğimiz kadarı için kendimizi tebrik etmek önemli oluyor.
- Saygısızlıklara karşı susmamalıyız! Eğer romantik veya arkadaşlık ilişkilerimizde saygısızlığa uğruyorsak bu ilişkilere belli bir sınır getirmemiz öz saygımızı korumamıza yardımcı oluyor.
- Eleştiriler doğru ifade edildiğinde gelişmemize imkan tanıyor fakat her eleştiriyi kişiliğimizin bir parçası olarak sahiplenmiyor olmalıyız, sonuçta kendimizi en iyi biz tanıyabiliriz. Bu sebeple bize yapılan eleştirileri kendi filtremizden geçirdikten sonra kendimize “Neleri değiştirebilirim?” sorusunu sormamız gerekiyor.
Bu egzersizleri uygulayarak ve önemli noktaları göz önünde bulundurarak öz saygımızı yükseltebiliyoruz. Bu sayede hayallerimiz doğrultusunda ilerlemek için kendimizi motive edebiliyoruz. Fakat, öz saygımızı yükseltmek de, yüksek bir seviyede tutmak da biraz zaman alabiliyor. Bu sebeple Relate’de yer alan “Kendi Değerini Keşfetmek” yolculuğu “Öz saygı nedir?” sorusunun cevabını çeşitli örneklerle cevaplandırırken öz saygımızı yükseltmemiz konusunda da en büyük yardımcımız olabiliyor!
Aşırı Öz Saygı Belirtileri Nelerdir?
Hayatımızdaki her şey gibi öz saygı seviyemizin de dengeli olması gerekiyor. Birçok kişi öz saygı ile narsistik eğilimleri birbirine karıştırabiliyor.
Narsistik eğilimler,
- Her zaman mükemmel olmayı
- Her zaman haklı olmak için çabalamayı
- Her işte başarılı olacağına dair inancı
- Başkalarından daha yetenekli olduğuna inanmayı
- Yeteneklerini ve düşüncelerini gerçek dışı şekilde aktarmayı
içeriyor. Dengeli bir öz saygıyı, narsistik eğilimlerden ayırmak önemli oluyor.