Palyatif bakımın ne olduğunu derinlemesine incelemeden önce palyatif kelimesinin anlamını öğrenmek bize önemli ipuçları verebilir. Palyatif, sözlük anlamına baktığımızda yatıştırıcı, hafifletici anlamına geliyor. Bu bağlamda palyatif kelimesini ciddi hastalıklarla mücadele eden kişilerde semptomları hafifletmeye ve yaşam kalitesini artırmaya odaklanan bakım veya tedaviler için kullanıyoruz.
Bu tanım ışığında palyatif bakımın temel amacı fiziksel, duygusal, ruhsal ve psikososyal ihtiyaçlara odaklanarak hastalara rahatlık ve destek sağlamak olarak belirtiliyor. Çoğunlukla ileri evre kanser gibi hastalıklarla ilişkilendirilse de ölümcül olmayan hastalıklarda da tedavinin yanı sıra palyatif bakım tercih edilebiliyor. Bununla birlikte palyatif bakım almak tedaviden vazgeçmek anlamına gelmiyor, iki süreç birbirini besleyecek şekilde yürütülebiliyor.
Palyatif Bakım Nedir?
Palyatif bakım ciddi hastalıklarda hastalığın tanısı veya evresi ne olursa olsun hasta ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış, özel ve kapsamlı bir yaklaşım. Hastanın çektiği acıları azaltmayı hedefleyen bu yaklaşımın temel amacı semptomları hafifletmeye odaklanarak hastanın ve ailesinin yaşam kalitesini artırmak olarak belirtiliyor. Yalnızca yaşamın son dönemlerinde değil, ciddi bir hastalığın herhangi bir noktasında, hatta tanı koyulmasının hemen ardından her yaştan kişiye uygulanmaya başlayabiliyor. Palyatif bakım, tedaviyi hedeflemediği için fiziksel şikayetlerin varlığında tedavi edici bakımlarla birlikte çalışarak hastaların duygusal, ruhsal ve psikososyal ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlıyor. Kısacası hastaları bir teşhise indirgemek yerine onlara bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
Palyatif bakım genellikle doktorlar, hemşireler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve manevi danışmanlardan oluşan multidisipliner bir ekip tarafından veriliyor. Bu çok yönlü ekip, her hastanın kendine özel klinik tablosuna, ihtiyaç ve isteklerine saygı duyarak bunları ele alan bir bakım planı oluşturmak için iş birliği içinde çalışıyor. Bütüncül olarak tanımlayabileceğimiz bu yaklaşım yalnızca semptomların hafifletilmesi ve duygusal destek konularında aksiyon almıyor. Aynı zamanda tıbbi karar verme süreçlerinde ailelerin ve hastaların yaptığı kritik ve karmaşık seçimlere yardımcı oluyor.
Palyatif bakımın olmazsa olmaz özelliği açık iletişim ve empati olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda bu tür bir bakımın en önemli hedefi hastaların görüldüklerini, duyulduklarını ve iyilik hallerinin tüm boyutlarıyla ilgilenildiğini hissedecekleri bir ortam yaratmak oluyor. Bu bilgiler ışığında palyatif bakımın bilinçli, dinlemeye açık ve şefkatli bir sağlık hizmeti olduğunu söylememiz yanlış olmaz.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl tahmini 56,8 milyon kişi palyatif bakıma ihtiyaç duysa da bu kişilerin yalnızca %14’ü palyatif bakım hizmetine erişebiliyor. Bu oranlar bize palyatif bakıma dair bilgilerin ve girişimlerin artmasının gerekliliğini gösteriyor. Palyatif bakıma erişimi kolaylaştırmak için ulusal politikaların, programların, bu hizmetlere yönelik kaynakların ve sağlık çalışanlarının palyatif bakım hakkında eğitilmesinin önemi DSÖ tarafından belirtiliyor. Yine aynı rapora göre nüfusun yaşlanması ve artan hastalıklar nedeniyle palyatif bakıma duyduğumuz küresel ihtiyaç artarak devam edecek.
Palyatif Bakım Ne İşe Yarar?
Palyatif bakım hastaların yaşamında birçok kritik alanda önemli roller oynuyor. İşte palyatif bakımın etkili olduğu alanlar:
- Semptomların azaltılması: Palyatif bakımın birincil rollerinden biri hastalığa ilişkin semptomların ve ilaçların yarattığı yan etkilerin yönetilmesi ve hafifletilmesi olarak gösteriliyor. Ağrı, bulantı, nefes darlığı, halsizlik, uykusuzluk ve iştah kaybı gibi hastanın yaşam kalitesini azaltan semptomların yatıştırılması hedefleniyor.
- Duygusal ve psikososyal destek: Önemli hastalıklar hem hastaların hem de ailelerinin üzerinde yalnızca fiziksel değil aynı zamanda ciddi bir psikolojik etki de yaratıyor. Palyatif bakım sürecinde, hastalar ve aileleri için danışmanlık ve destek sağlanarak bu olumsuz etkilerin azaltılması, hastalığın duygusal yönleriyle başa çıkılmasının kolaylaştırılması ve diğer psikolojik sıkıntıların azaltılması amaçlanıyor.
- Tıbbi iletişimin kolaylaştırılması: Multidisipliner palyatif bakım ekibi; hasta, hasta yakınları ve tıbbi ekip arasındaki iletişimi kolaylaştırmaya yardımcı oluyor. Bu şekilde hastalar ve yakınları hastalığı, mevcut klinik durumu ve tedavi seçeneklerini daha iyi anlayarak bilinçli kararlar alma imkanı bulabiliyorlar.
- Tıbbi kararlarda destek: Hastalar veya hasta yakınları tedaviler ve tıbbi müdahaleler hakkında önemli seçimlerle karşı karşıya kaldıklarında palyatif bakım ekipleri tedaviyle ilgili hedef ve değerlerin belirlenmesine yardımcı olarak seçim sürecinde onlara rehberlik edebiliyor.
- Manevi destek: Palyatif bakımda arzu edenler için din görevlileri ve ruhani danışmanlarla iş birliği yapılarak hasta ve yakınlarının ruhani kaygıları da ele alınabiliyor.
- Hasta yakınları için destek: Palyatif bakım hasta yakınlarını hastanın refahının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve hasta yakınlarına da stresle baş etmeleri, önemli kararlar vermeleri ve sağlık sistemini anlamaları için yardımcı oluyor.
Palyatif Bakım Türleri
Palyatif bakımın, ciddi hastalıklarla mücadele eden bireylerin ihtiyaçlarını ele alan, zorlayıcı semptomların hafifletilmesini ve duygusal stresin azaltılmasını hedefleyen kapsamlı bir yaklaşım olduğundan bahsettik. Birçok kişi palyatif bakımı öncelikle yetişkinlerde görülen ölümcül hastalıklarla ilişkilendirse de palyatif bakımın hizmet yelpazesi bundan çok daha geniş. Gel birlikte bu alanlardan bazılarını birlikte inceleyelim.
Yenidoğan Palyatif Bakımı
Prematüre doğan, ciddi bir hastalık tehşisiyle dünyaya gelen veya hayati tehlikesi bulunan bebekler ve aileleri için sürecin oldukça yıpratıcı olduğunu ve alınması gereken önemli kararlarla geçtiğini görüyoruz. Yenidoğan palyatif bakımı, bu bebeklere ve ailelerine destek sağlamayı amaçlıyor. Yenidoğan bakımının benzersiz doğasını kabul ederek hem bebeğin fizyolojik ihtiyaçlarını hem de ailelerin duygusal ve psikolojik süreçlerini ele alıyor. Yenidoğan palyatif bakım ekibi, bebeğin ağrı ve rahatsızlıklarına iyi gelmekten ebeveynlerin duygusal ihtiyaçlarına cevap vermeye kadar birçok alanda rol oynuyor. Bebeğin yaşamı kısa sürecek bile olsa bu süreyi onurlu ve yaşam kalitesi yüksek bir şekilde geçirmesi için çalışılıyor.
Yenidoğan palyatif bakımı en çok aşağıdaki durumlarda tercih ediliyor:
- Aşırı düşük kiloda doğan bebekler
- Gebeliğin 23. haftasından önce doğan bebekler
- Ölümcül bir hastalıkla veya malformasyonla doğan bebekler
- Tıbbi müdahalelerin faydadan çok zarara sebep olacağı veya etkili olmayacağı bebekler
Kanser Hastalarında Palyatif Bakım
Palyatif bakım, kanser gibi duygusal ve fiziksel açıdan oldukça yıpratıcı olabilen bir hastalıkta çok önemli bir rol oynuyor. Üstelik yalnızca hastalığın son evrelerinde değil tanının koyulmasından itibaren hastanın yaşamında önemli bir etkiye sahip olabiliyor. Palyatif bakım ekipleri kanser hastalarında yalnızca semptomların yatıştırılmasını değil aynı zamanda karşı karşıya kaldıkları zor seçimlerde değer ve istekleriyle uyumlu olarak karar vermelerine yardımcı olmayı hedefliyorlar. Ayrıca palyatif bakım, duygusal ve manevi kaygıları da ele alarak kanser hastalarının yolculukları sırasında anlam ve amaç bulmaları konusunda da etkili oluyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bir hastanın palyatif bakımdan yararlanması tedavisinden vazgeçmesi anlamına gelmiyor.
Çocuklarda Palyatif Bakım
Pediatrik palyatif bakım, yaşamlarını kısıtlayan veya tehdit eden hastalıklarla mücadele eden çocuklar ve bakım verenleri için benzersiz bir destek kaynağı olabiliyor. Çocuklarının ciddi hastalıklarıyla mücadele eden aileler için bu destek kritik bir rol oynayabiliyor. Bakım çerçevesinde, çocukların yetişkinlerden farklı olduklarını, farklı tıbbi ve fiziksel ihtiyaçlara sahip olduklarını unutmamamız gerekiyor. Pediatrik palyatif bakım ekipleri tam da bu nüansları anlamak ve ele alabilmek üzere eğitiliyor. İster semptomları yönetmek, ister yaşa uygun danışmanlık sağlamak veya ailelerin karmaşık tıbbi kararlar almasına yardımcı olmak olsun, bu ekipler çocuğun bireyselliğine saygı duyarak ihtiyaçlarına özel olacak şekilde uyarlanmış bütüncül bir bakım sunuyorlar. Bunun yanında, aileleri destekleyerek ebeveynlerin, kardeşlerin ve diğer aile üyelerinin çocuğun hastalığının duygusal ve fiziksel zorlukları ve belirsizlikleriyle başa çıkmalarına yardımcı oluyorlar.
Ne Kadar Sürer?
Hasta merkezli yaklaşımıyla farklılaşan palyatif bakım, belirli bir zaman dilimine bağlı olacak şekilde uygulanmıyor. Hastalığın tehşisinden ileri evrelerine kadar herhangi bir noktada başlayabiliyor ve süresi hastanın kişisel istek ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösteriyor. Bazı hastalar palyatif bakımdan yıllar boyunca faydalanabilirken diğerleri birkaç ay veya hafta boyunca palyatif bakım desteği alabiliyor. Yani palyatif bakımın süresi, hastanın yaşam kalitesini artırmadaki etkisine ve sağlık yolculuğundan bireysel tercihlerine göre şekilleniyor.
Palyatif Bakımda Neler Yapılır?
Palyatif bakım her hastanın kendine özgü bireysel ihtiyaç ve isteklerine öncelik verdiğinden palyatif bakımda neler yapıldığı hastadan hastaya farklılık gösterebiliyor. Ağrıların ve diğer sıkıntı verici semptomların azaltılmasından ilaç yönetimine, psikolojik desteğe ve fizyoterapi gibi destekleyici tedavilere kadar uzanan bir dizi tıbbi ve psikolojik müdahaleyi içeriyor. Yani palyatif bakımda, hastanın fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında duygusal, psikolojik ve ruhani ihtiyaçlarının da tatmin edilmesi için çalışılıyor. Uzmanlar ciddi sağlık sorunlarına eşlik eden endişe, umutsuzluk, keder veya yas gibi durumları ele alarak duygusal direnci güçlendirmek için özenle çalışıyorlar. Bunlara ek olarak, hastaların ve ailelerinin doğru bilgilendirilmesi ve belirli tedavilerle ilgili seçimlerin yapılması gibi süreçlerde hastanın da aktif rol alacağı bir ortam oluşturuyorlar. Doktorlar, hemşireler, terapistler, sosyal hizmet uzmanları ve manevi danışmanlardan oluşan palyatif bakım ekipleri bütüncül bir yaklaşımla hastanın refahının her boyutunun dikkate alındığı kapsamlı bir bakım planı oluşturmak için iş birliği yapıyorlar. Bu kapsamlı bakım sayesinde palyatif bakım, sadece hastalığı iyileştirmeye değil, hayatın bu zorlu döneminde kişinin onurunun korunmasına ve bireyselliğine saygı duyulmasına özen gösteriyor.
Psikolojiye Etkisi - Palyatif Psikoloji
Palyatif bakım halk arasında yalnızca ağrı yönetimiyle ilişkilendirilse de aslında hastanın yolculuğunun psikolojik ve duygusal birçok yönünde önemli rol oynayan çok boyutlu bir yaklaşımı temsil ediyor. Palyatif bakım ile iyilik halinin önceliklendirilmesi arasındaki bu iş birliği geçmiş yıllarda palyatif psikoloji alanının doğmasını sağladı.
Palyatif psikoloji, özellikle ciddi veya yaşamı sınırlayan hastalıklar karşısında fiziksel sağlık ve psikolojik refah arasındaki iç içe geçmiş ilişkiyi derinlemesine kabul eden, psikoloji ve palyatif bakımın kesişim noktası olarak tanımlanıyor. Psikolojinin bu alt disiplini, korku ve üzüntü gibi duygulardan yaşam ve ölüm hakkındaki varoluşsal konulara kadar hastaların karşılaştığı geniş psikolojik süreçleri ele alıyor. Palyatif psikologlar, hastalara terapötik destek sunarak hastaların duygusal süreçlerine destek oluyor, dayanıklılığı ve bir amaca sahip olma duygusunu teşvik ediyorlar.
Palyatif psikoloji ailelerin içinde bulundukları duygusal durumları da ele alarak desteğini tüm hasta yakınlarına sunuyor. Hastalar, aileler ve tıbbi ekipler arasındaki açık iletişimi destekleyerek karar verme süreçlerinde bireyin duygusal refahının gözetilmesini sağlayarak önemli bir köprü görevi görüyor. Doktorlardan manevi danışmanlara kadar palyatif bakım ekibinin diğer üyeleriyle yakın iş birliği içinde çalışan palyatif psikologlar, ciddi hastalıkların zorlu süreçleri sırasında bedenin yanı sıra zihnin ve ruhun da eşit derecede ilgi ve bakım gerektirdiği inancını savunarak bütüncül bir yaklaşım sunmayı hedefliyorlar.