Açık ilişki, iki kişinin birbirine bağlı olduğu ancak başkalarıyla cinsel veya romantik ilişki yaşamayı kabul ettiği bir ilişki türüne deniyor. Bu tür ilişkilerde taraflar birbirlerinin ana partneri olarak kalırken başkalarıyla yakınlaşmaya da açık oluyorlar. Açık ilişki, “etik çok eşlilik” dediğimiz daha geniş bir ilişki kategorisinin içinde yer alıyor ve partnerlerin birbirlerinin önceliği olması bakımından, aynı kategoride yer alan poliamoriden ayrılıyor.
Açık ilişkinin en önemli yanlarından biri rıza dâhilinde gerçekleşmesi oluyor. Bu ilişki türünü ihanetten veya aldatmadan ayıran nokta, partnerlerin birbirleriyle anlaşıp birbirlerine karşı dürüst ve açık olacak şekilde ilişkilerine yön vermeleri oluyor.
Açık İlişkilerin Temel İlkeleri: Başarılı Bir İlişki İçin Rehber
Tıpkı tek eşli ilişkilerde olduğu gibi, açık ilişkide de açık iletişim, sınırlar ve güven önemli bir rol oynuyor. Partnerimizle böyle bir ilişki yürütmeye karar verirken isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı ve beklentilerimizi açık bir şekilde paylaşmak, ilişkiye sağlam bir temelle başlamamıza yardımcı oluyor. Kendimizi şeffaflıkla ifade ederek ve partnerimizin beklentilerine kulak vererek ilişkinin sınırlarını belirleyebiliyoruz. Bazı sorulara ortak bir yanıt bulabildiğimizde iki tarafın da rahat hissedeceği bir ilişki sürdürmek kolaylaşıyor.
- Başkalarıyla sadece cinsel yakınlık mı kuracağız yoksa duygusal yakınlık da kurmaya açık mıyız?
- Başkalarıyla ne sıklıkla görüşme konusunda rahat hissediyoruz?
- Birbirimize diğer insanlarla olan ilişkilerimizden bahsedecek miyiz?
Belli başlı sınırlar koyduğumuzda ilişkide nelere dikkat edebileceğimiz ve partnerimizden ne bekleyebileceğimize dair kafamız daha net oluyor. Öte yandan, sınırlarımız ilişki boyunca sabit kalmayıp şekil değiştirebiliyor. Örneğin, en başta başkalarıyla olan ilişkilerimizi partnerimizle paylaşacağımız konusunda anlaşmışken sonradan bu konuları bilmek istemediğimize karar verebiliyoruz. Bu nedenle, ilişki devam ederken de düşüncelerimizi ve hislerimizi birbirimizle paylaşmamız önem arz ediyor. Bunu sağlayabilmek için partnerimizle düzenli “kontrol zamanları” belirleyebiliriz. Bu zamanlarda “Eskiden rahat hissettiğimiz ancak şu an hoşumuza gitmeyen şeyler neler?” veya “Deneyimlemek istediğimiz yeni bir şey var mı?” gibi sorular üzerine konuşabiliriz.
Bunun yanı sıra, neden açık ilişki istediğimizi veya açık ilişkiye başladığımızı bilmek de bu yolda zihnimizin berrak olmasına, daha iyi hissetmemize ve sonucunda, daha sağlıklı bir ilişki yürütebilmemize katkı sağlıyor. Kimi zaman partnerimizle bu tür bir ilişkiye geçmek, bize kendimizi ve ilişkimizi sorgulatabiliyor. “Acaba birbirimiz için yetersiz miyiz?” veya “İlişkimiz iyiye gitmiyor muydu da bu kararı aldık?” gibi düşünceler kafamızı kurcalayabiliyor. Oysaki ilişkimizden memnunken de bu tür bir ilişkiyi deneyimlemek isteyebiliriz. Farklı cinsel beklentiler, merak, monotonluktan kaçınma isteği, çeşitlilik arayışı veya bambaşka bir neden bizi açık ilişki yaşamak istemeye yönlendirebiliyor.
Bir yandan da bu süreçte kendimize karşı sabırlı olmamız çok kıymetli. Kimi zaman belki de çekincelerle başladığımız açık ilişkimizde bir düzen oturtabilmek için sabırsızlanabiliyoruz. Belki yeni deneyimler için heyecanımızdan, belki de kafamızda kurduğumuz olumsuz senaryolardan ötürü ilişkide aceleci davranabiliyoruz. Oysaki partnerimizle birlikte inşa etmeye çalıştığımız bu yeni düzenin oturması zaman alabiliyor. Böyle zamanlarda, olumsuz düşüncelere kulak vermek yerine, bunun beraber yürüdüğümüz yeni bir yol olduğunu kendimize hatırlatabiliriz.
Açık İlişkilerde Güvenin Rolü ve Önemi
Her ilişkide olduğu gibi açık ilişkilerin de temel ilkelerinden birinin güven olduğundan bahsettik. Partnerimize karşı dürüst olduğumuz kadar onun da bize karşı dürüst olduğuna inanmak, ilişkimizi güven çerçevesinde yürütebilmemizde önemli bir rol oynuyor. Bu yolculukta değişen düşünce ve hislerimizi, hangi konularda rahat olup hangilerinde pek de rahat hissetmediğimizi partnerimizle paylaştığımızda ilişkimizdeki güveni sağlayabilmek için önemli bir adım atmış oluyoruz. Aynı şekilde, partnerimizin hislerine ve düşüncelerine önem vermek ve onun sınırlarına saygı duymak da ilişkide duyulan karşılıklı güveni artırabiliyor.
Açık İlişkilerde Kıskançlık: Nasıl Baş Edilir?
Kıskançlık, genellikle üçüncü kişilerden kaynaklanan bir tehdit nedeniyle partnerimizi kaybetme korkusuna verdiğimiz tepkiye deniyor. Romantik ilişkimizde partnerimizi kıskandığımızda aynı zamanda onu kaybetmekten korkuyor; bu ihtimal karşısında endişeli, üzgün veya öfkeli hissedebiliyoruz. İlişkilerimizde kıskançlık duygusunu hissetmemiz doğal olsa da belli bir seviye sonrasında kıskançlığımız bize, partnerimize ve ilişkimize zarar verecek davranışlarda bulunmamıza neden olabiliyor.
Zaman zaman hissettiğimiz yoğun olmayan kıskançlık duygusu, korumacı bir yerden gelerek bize partnerimizi elimizin altında görmememiz gerektiğini hatırlatabiliyor. Ancak yoğun bir şekilde deneyimlenen kıskançlık duygusu, ilişkilerde istismara ve şiddete yol açabiliyor. Bu nedenle, kıskançlığımızı fark edebilmemiz ve onunla sağlıklı bir şekilde baş edebilmemiz çok önemli. Peki, bu ilişki türünde kıskançlıkla nasıl baş edebiliriz?
- Kıskançlığını fark et: Partnerini hangi durumlarda kıskanıyorsun? Kıskançlığın belli bir kişiyle veya olayla tetikleniyor mu?
- Kıskançlığın kökenine in: Partnerini kıskandığın durumlarda aklından hangi düşünceler geçiyor? Bu duygu sana hangi ihtiyacını göstermeye çalışıyor olabilir? (Örneğin, sevgi, ilgi, takdir görme ihtiyacı)
- Davranışlarını gözden geçir: Kıskançlık duyduğun zamanlarda hangi davranışlara başvuruyorsun? Partnerini stalklamak veya kısıtlamaya çalışmak gibi ilişkiye zarar verebilecek davranışlar sergiliyor musun? Bu davranışların yerine ne koyabilirsin?
- Açık iletişim kur: Partnerinle duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını paylaşabilir misin?
Bu sorulara verdiğin cevaplar, kıskançlıkla baş ederken sana yol gösterici olabilir.
Açık İlişkilerin Artıları
Bu tarz ilişkiler, toplum tarafından önyargıyla karşılanıp “ahlaksız” veya “zararlı” şeklinde damgalanabiliyor. Bu olumsuz tepkilere karşın çalışmalar, etik çok eşli ilişkilerin belli başlı avantajları olabildiğini gösteriyor.
Açık ilişkideki insanlar genellikle:
- istekleri ve ihtiyaçları hakkında partnerleriyle daha rahat iletişim kurabiliyor,
- farklı yanlarını ifade etmekte daha özgür davranıyor,
- partnerlerinin bütün duygusal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılama konusunda üzerlerinde daha az baskı hissediyor,
- daha geniş bir sosyal ağa sahip oluyor,
- ilişkide daha çok yenilik ve macera hissi duyuyor ve
- daha çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması şansına sahip oluyor.
Öte yandan, bu kişilerin ilişkilerinde tek eşli ilişki yaşayan kişilerle eşit seviyede tatmin, güven ve bağlılık hissedebildiği görülüyor.
Açık İlişkilerin Zorlukları
Peki, açık ilişkide ne gibi zorluklarla karşılaşabiliriz?
- Kıskançlık ve düşük öz güven olasılığı: Her ne kadar en başında partnerimizle anlaşarak bu ilişkiye başlamışsak da sonradan partnerimizin başkalarıyla yakınlaşmasını kıskanabiliyoruz. Öte yandan, her ne kadar karşılıklı rızamız olsa da partnerimizin başkalarıyla görüşmesinden ötürü yetersiz hissedebiliyor ve öz güven eksikliği yaşayabiliyoruz.
- Libido düşüklüğü: Birden fazla cinsel partnerimiz olması sonucunda heyecan ve libido seviyelerimizin zamanla azalabiliyor.
- Partnere vakit ayıramama: Her ne kadar birincil önceliğimiz olan bir partnerimiz olsa da başkalarına ayırdığımız vakitle ona ayırdığımız arasında bir denge bulmakta zorlanabiliyoruz.
Güvenle açık ilişki yürütürken #RelateYanında!
Her ilişkide olduğu gibi sağlıklı bir açık ilişkide de güven oldukça önemli bir yer tutuyor. Özellikle başkalarıyla görüşmeyi kabul ettiğimiz bu ilişki türünde partnerimize güven duymak ilişkinin olmazsa olmazı. Açık ya da tek eşli ilişki, hiç fark etmez; partnerinle arandaki güven duygusunu güçlendirmek istiyorsan şimdi Relate uygulamasına girerek “Partnerine Güven Duymayı Öğrenmek” yolculuğuna başlayabilir ve sağlıklı bir ilişki yolunda destek alabilirsin!