Relate İndir, İyi Hissetme Yolculuğuna Hemen Başla!

Psikolojik Travma Belirtileri ve Tedavisi

Psikolojik Travma Belirtileri ve Tedavisi

25/9/2023
Yazan:
Psikolog Alara Tanfer
Düzenleyen:
Psikolog Rengim Lal
Psikolojik Travma Belirtileri ve Tedavisi

Psikolojik travma aşırı derecede stres yaratan, dünyayı tehlikeli ve kendimizi çaresiz bulmamıza sebep olan olayların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bastırdığımız takdirde bizi ve yaşamımızın birçok alanını daha olumsuz bir şekilde etkileyebileceği gibi doğru tedavi ve destekle psikolojik travmanın olumsuz etkilerini minimuma indirmek de mümkün oluyor. Peki psikolojik travma nedir? Belirtileri nelerdir? Psikolojik travma nasıl atlatılır? Gelin, birlikte bakalım. 

Psikolojik Travma Nedir?

Psikolojik travma, yaşamımızı veya güvenliğimizi tehdit eden durumların sonucunda oluşuyor. Bize kendimizi çaresiz, izole kalmış veya yüksek derecede kaygılı hissettiren durumlar fiziksel bir tehdit içermese de psikolojik travmaya neden olabiliyor. Yani travma yalnızca can güvenliğimizi tehdit eden fiziksel durumlarda değil psikolojik sağlığımız için tehdit oluşturan durumlarda da meydana gelebiliyor. 

Bir deneyimi travmatik yapan aslında fiziksel koşullardan öte ona verdiğimiz duygusal tepki oluyor. Kendimizi ne kadar çaresiz, kaygılı veya korkmuş hissedersek o tecrübenin travmatik bir hal alma olasılığı o kadar artıyor. Bu nedenle kimimiz için baş edilebilir olan durumlar kimimizde travmaya yol açabiliyor. 

Psikolojik travmaya sahip olmamız için her zaman olumsuz deneyimi bire bir yaşamış olmamız gerekmiyor. Bizde kaygı, çaresizlik veya korku uyandıran olaylara tanıklık etmemiz, görüntülerine maruz kalmamız veya bu durumları deneyimleyen birinden dinlememiz de bizim için travmatik olabiliyor. Örneğin; bir depremi, terör saldırısını veya uçak kazasını uzaktan deneyimlemek üzerimizde travmatik bir etki yaratabiliyor.

Travmatik olaylar hepimizin başına gelebileceği gibi kişisel yaşamımızda yüksek stres altında olmak, yakın zamanda bir kayıp yaşamış olmak veya geçmişten gelen çözülmemiş bir travmanın varlığı bir deneyimin travmatik hale gelme ihtimalini artırıyor. Özellikle çocukluk dönemimizde sağlıklı bir ortamda büyümediysek, ailemizden ayrı kaldıysak, önemli bir hastalık geçirdiysek, şiddet gördüysek,  fiziksel, duygusal veya sözlü istismara uğradıysak yetişkinliğimizde travmaya karşı daha hassas oluyoruz. Yani çocukluk döneminde yaşanan travma önem arz ediyor ve uzun süreli etkilere sahip olabiliyor. Çocukluğumuzda deneyimlediğimiz bir psikolojik travma çözümlenmediğinde korku ve çaresizlik hislerimiz yetişkinliğe de taşınarak yeni travmalara karşı daha dirençsiz hale gelmemize neden olabiliyor. Öte yandan; travma ne kadar zaman önce yaşanmış olursa olsun, acının üstesinden gelmek, dünyaya ve insanlara yeniden güvenmek ve psikolojik sağlığımızı geri kazanmak için atabileceğimiz birçok adım var. 

Psikolojik Travma Türleri Nelerdir?

Psikoloji literatüründe travmanın farklı türleri bulunuyor:

Akut Travma: Akut travma tek seferlik bir olayın hemen ardından yaşanan yoğun ama kısa süreli sıkıntı ve duygusal tepki şeklinde tanımlanıyor. Araba kazası veya ani bir kayıp yaşamak akut travma örnekleri arasında yer alıyor. 

Kronik Travma: Tekrarlayan ve etkisi devamlı olan olumsuz deneyimler kronik travmaya neden oluyor. Sürekli devam eden bir şekilde zorbalığa maruz kalmak, istismara uğramak veya aile içi şiddete maruz kalmak kronik travmaya örnek olarak verilebiliyor.

Kompleks (Karmaşık) Travma: Birden fazla travmatik olayın ardı ardına geldiği veya aynı anda tecrübe edildiği durumlara kompleks psikolojik travma ismi veriliyor. 

İkincil Travma: Yukarıda da belirttiğimiz gibi travmatik bir olaya tanık olmak veya görüntülerine maruz kalmak ikincil travma geliştirmemize neden olabiliyor. Örneğin, yıkıcı bir doğal afetin yaşanmasına tanıklık etmek veya acil durumlarda görevli ekibin parçası olmak ikincil travmaya neden olabiliyor. 

Psikolojik Travma Belirtileri

Hepimizin psikolojik travmaya cevap verme şekilleri farklılık gösteriyor. Aynı olay birimizde içe kapanmaya neden olurken birimizde öfkeye yol açabiliyor. Farklı bireyler olarak farklı duygusal ve davranışsal tepkiler verebiliyoruz. En nihayetinde belirli olaylar karşısında nasıl düşünmemiz, hissetmemiz veya tepki vermemiz gerektiğine dair belirlenmiş doğrular bulunmuyor. Bu nedenle travma karşısında kendimizin veya başkalarının gösterdiği belirtileri yargılamamamız bu süreci deneyimleyen kişinin daha sağlıklı bir şekilde geçirmesi için önem taşıyor. 

Unutmayalım, travmaya verdiğimiz tepkiler normal olmayan olaylara karşı verdiğimiz normal tepkilerdir.

Psikolojik travmanın belirtilerini duygusal ve fiziksel belirtiler olmak üzere ikiye ayırıyoruz.

Sık Görülen Duygusal Belirtiler:

  • Yüksek kaygı
  • Korku
  • Öfke
  • Hızlı ruh hali değişimleri
  • Utanç
  • Suçluluk 
  • Kendini izole etme isteği
  • Umutsuzluk
  • Günlük yaşamdan kopukluk
  • Tetikte olmak
  • Güvende hissetmemek 

Sık Görülen Fiziksel Belirtiler:

  • Uykusuzluk
  • Kabuslar
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Kalp çarpıntısı
  • Ağrılar
  • Kas gerginliği

Bunların yanı sıra, psikolojik travma yaşadığımızda sık sık zihnimize üşüşen rahatsız edici düşünceler ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Travmatik olayın ardından olayla ilgili istemediğimiz görüntüler veya düşünceler zihnimizde canlanabiliyor. Bu durum daha çok bize o olayı hatırlatan kişi, yer veya görüntülerle karşılaştığımızda ortaya çıkıyor. 

Hipervijilans, travma sonrasında sıklıkla gözlemlenen bir diğer durum. Aslına bakılırsa olumsuz deneyimin ardından bizi potansiyel tehlikelerden korumak isteyen vücudumuzun verdiği doğal bir tepki. Hipervijilans halinde olduğumuzda dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı her an tetikte oluyoruz.

Travmatik Durumlar Nelerdir?

Yukarıda da altını çizdiğimiz gibi bir kişi için travmatik etkileri olmayan bir olay başkasını travmatik bir boyutta etkileyebiliyor. Bununla birlikte tecrübe edildiği durumlarda genellikle birçok kişi için psikolojik travma teşkil eden durumlar bulunuyor. Bunları aşağıdaki haliyle ele alıyoruz:

  • İstismar
  • Saldırı
  • Trafik kazası
  • Sevilen birinin kaybı
  • Tecavüz
  • Ebeveyn tarafından terk edilmek
  • Şiddete maruz kalmak
  • Boşanmak
  • Hapse girmek
  • İşten kovulmak/iflas etmek
  • Ağır bir hastalık geçirmek
  • Terörizm
  • Bir suça, kazaya veya ölüme tanıklık etmek

Travma Unutulur mu?

Bu soruyu iki açıdan ele almamız önem taşıyor. İlki travmatik olaya dair anılarda boşlukların olması veya olayı tamamen hatırlayamamak. Travmatik bir olayın ayrıntılarını hatırlamamak veya olayla ilgili hafızada boşluklar olması çok sık karşılaşılan bir durum. Travmatik hafıza kaybı olarak da adlandırdığımız bu durumun nedeni beynimizin bizi korumak için tasarlanmış olması. Aşırı stresli ve travmatik olaylar karşısında beynimiz bizi korumak için bu anıları bastırabiliyor veya bloke edebiliyor. Unuttuğumuz bu ayrıntılar veya olayın tamamı bazen yıllar sonra bile olsa belirli kokuların, seslerin veya görüntülerin travmatik olayı tetiklemesiyle yeniden ortaya çıkabiliyor. Fakat travma bilinç düzeyinde tamamen hatırlanmıyor bile olsa semptomlarını göstererek günlük yaşamımızı ve iyilik halimizi zedelemeye devam edebiliyor. Bu bağlamda bir ruh sağlığı uzmanından destek alarak bastırılmış tecrübeye güvende hissettiğimiz bir ortamda erişmek iyilik halimizi artırmakta bize çok yardımcı olabiliyor. 

İkinci önemli nokta ise doğru destek ve tedavi. Travmatik olayı cüzdanımızı nereye koyduğumuzu unutmak gibi unutmuyoruz ancak doğru destek ve tedavi sayesinde travmatik olaya verdiğimiz duygusal tepkiyi yönetmeyi öğrenebiliyor ve bu sayede travmatik olaydan daha az etkilenmeye başlayabiliyoruz. Böylece onu unutmuyoruz fakat diğer anılarımız gibi zihnimizde sadece ihtiyacımız olduğu zamanlar kendi isteğimizle ulaşabileceğimiz bir yere kaldırıyoruz.

İki açıdan da baktığımızda psikolojik travmanın tedavisinde asıl hedefin unutmak değil; hatırlamak, o anıya erişmek, duygusal tepkimizi düzenlemek, üzerimizdeki etkisini azaltmak ve diğer anılarımızın arasında yer alması için onu serbest bırakmak olduğunu söyleyebiliyoruz.

Travma Nasıl Atlatılır?

Akut travma durumunda belirtiler genellikle birkaç gün ila birkaç ay arasında devam ederek yavaşça azalıyor. Bu noktada travmayı bastırmamak, bu konuda konuşmak, kendimizi sevdiklerimizden izole etmemek ve duygularımıza izin vermek önem taşıyor. Buna rağmen kimi zaman o anıyı tetikleyen bazı hatırlatıcılar veya olayın yıl dönümü gibi durumlar bize rahatsızlık verebiliyor. 

Travma kronik hale geldiğinde ise belirtilerin azalmadığı hatta ağırlaştığı durumları gözlemleyebiliyoruz. Böyle durumlarda adeta günlük yaşantımızı bir kenara bırakıp o olayda takılı kalabiliyoruz. Böyle bir durumda içinde bulunduğumuz süreç Travma Sonrası Stres Bozukluğuna dönüşmüş olabiliyor. Bu noktada profesyonel bir yardım almak, yaşamımızı travmanın merkezinde olduğu bir halden çıkarıp kendi normalimize döndürmemiz, fiziksel ve psikolojik sağlığımızı koruyabilmemiz için büyük önem taşıyor. 

Psikolojik travmayı sağlıklı bir şekilde atlatmak için birçok farklı psikolojik tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedavileri senin için aşağıda inceledik. 

Travma Sonrası Psikolojik Danışma

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, bize iyi gelmeyen davranışlarımıza veya baş etmekte zorlandığımız duygularımıza yol açan düşünce kalıplarımızı anlamamız ve bunların yerini daha sağlıklı olanlarla değiştirmemiz konusunda bize yardımcı oluyor. Travma özelinde, BDT genellikle sürekli kaçınma veya suçlama gibi semptomların devam etmesine neden olan düşünce kalıplarını daha sağlıklı baş etme yöntemleriyle değiştirmeyi hedefliyor. 

Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR): EMDR, travma tedavisinde özellikle günümüzde sıklıkla tercih edilen bir yöntem. Bu terapi türünde amaç insanların travmatik anılarını yeniden farklı bir şekilde işlemelerine yardımcı olarak bu anıların beyinde depolanma şeklini değiştirmek ve travmanın olumsuz etkilerini azaltmak. EMDR sırasında, danışanlar travmatik deneyimlerini hatırlarken, terapist onları yanal göz hareketleri, elle dokunma veya diğer sol-sağ uyarım türleriyle yönlendiriyor ve bilgiyi yeniden, daha sağlıklı bir şekilde işlemelerine yardımcı oluyor. 

Grup Terapisi: Bazen travmatik deneyimleri bir grup ortamında, terapist eşliğinde, benzer travma türlerini yaşamış diğer kişilerle birlikte çalışmak yararlı olabiliyor. Bu sayede yalnız olmadığımızı keşfederken başkalarının yaşadıkları travmatik olaylarla nasıl baş ettiklerini gözlemleme fırsatı da bulabiliyoruz.

Psikodinamik Terapi: Kökleri psikanalize dayanan psikodinamik terapi de travma tedavisinde faydalı bir yaklaşım olabiliyor. Bu terapi yaklaşımında, kişinin mevcut davranışlarında ortaya çıkan bilinçdışı süreçlere odaklanılarak travmaya erişmek amaçlanıyor. Psikodinamik terapinin hedefi bilinçdışında bastırılmış travma deneyimine erişerek konuşma yöntemiyle travmayı çözmek oluyor.

Bu ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için şimdi kendine Relate üyeliği hediye et! Hemen edindiğin bilgileri hayatına uygulamaya ve daha iyi hissetmeye başla.
RELATE'İ ÜCRETSİZ İNDİR

Diğer Blog Yazılarımız:

DİĞER YAZILAR